genç bir işçinin maruz kaldığı korkunç işkence

Adli Tıp Raporu Hayal Kırıklığı Yarattı
Davada bugüne kadar 12 duruşma yapıldı. Mahkeme sürecinde Adli Tıp Kurumu’ndan alınan ilk raporda, Vedat Kurt’un vücudundaki yara izlerinin tespit edildiği, ancak bu izlerin hangi tarihte oluştuğuna dair net bilgi bulunmadığı ifade edildi. Şanlıurfa Adli Tıp Kurumu’nun ardından İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilen Kurt hakkında hazırlanan son rapor da benzer şekilde sonuçlandı: Yaralar var ama işkenceyle bağlantısı net değil.

Bu sonuç, işkence görüntülerine ve fiziksel izlere rağmen hukuki sürecin ilerlememesi nedeniyle kamuoyunda adalet sistemine dair eleştirilerin yeniden yükselmesine neden oldu.

Vedat Kurt: “Bu İşkence Sıradan Bir Olay Değil”
Yaşadığı süreci gözyaşlarıyla anlatan Vedat Kurt, adaletin sağlanması için tek umudunun kamu vicdanı olduğunu söyledi:

“Benim yaşadıklarım sıradan bir tartışma ya da kavga değil. Ağzıma penseyle hamam böceği tıkıldı. Dişlerim kırıldı. Fotoğraflar, videolar hepsi ortada. Madem işkence yok, o görüntüler sanıkların telefonlarında neden vardı? Bu kadar delile rağmen hâlâ karar verilmemesi benim için ikinci bir travma.”
“Adalet Bakanlığı’na Sesleniyorum”
Vedat Kurt, yargı sürecinin beş yıl sürmesinden duyduğu derin rahatsızlığı dile getirerek, yetkililere çağrıda bulundu:

“Bu dava neden hâlâ sonuçlanmıyor? Adaletin bu kadar gecikmesi ikinci bir mağduriyet değil mi? Adalet Bakanlığı’na ve ilgili tüm kurumlara çağrım var: Lütfen sesimizi duyun.”
Reklamlar