Hazine ve Maliye Bakanlığı, yurt içinde alınıp satılabilen çekilebilecek değerli madenlerin özelliklerini, usul ve esaslarını belirleme yetkisini elinde bulundurmakta. Bu, gelecekte ek olarak alınabileceğini gösteriyor; Örnek olarak, dijital takip sistemleri veya blockchain tabanlı sertifika protestoları gündeme gelebilir. Neden Bu Adım Atıldı? Uzman Görüşleri ve Piyasa Etkileri Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın bu hamlesi, sadece bir yasak değil, özet bir piyasa reformunun parçası. Bakan Şimşek'in açıklamalarına göre, amaç finansal ekonomik finansmanı artırmak ve FATF gibi uluslararası düzeyde bozulmayı sağlamak. Son yıllarda altın kapasitesiki kayıt dışı hacim, tahminen 10 milyar TL'yi aşmıştı; bu da vergi kaybına ve kara para aklamaya zemin hazırlıyordu. Uzmanlar, kesme altının kolay taklit edilebildiğinin, sahte sızma sızmasına yol açacağını belirtiyor. Örneğin İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Mehmet Gökçe, "Bu düzenleme, sektördeki gri alanları temizleyecek ve temizliğin korunmasını sağlayacak" diyor. Ekonomistler ise daha geniş bir perspektiften bakıyor. Hayri Kozanoğlu (İstanbul Teknik Üniversitesi), "Kesme altın yasağı, enflasyonist baskılar altında altın talebini resmi kanallara yönlendirecek. Bu, Merkez Bankası'nın para politikalarını destekleyecek ve döviz rezervlerini güçlendirecek" şeklinde yorumlanıyor. Piyasa olaylarına gelindiğinde: Yasak sonrası kesme altın fiyatlarında kısa vadeli bir düşüş gözlendi, ancak sistemler talep arttı. Gram altın ve Cumhuriyet Altını gibi standart ürünler, %5-7 oranında prim yaptı. Uzun vadeli,Piyasalaşırken, dolandırıcılık vakalarının %30 olması bekleniyor.