İnsanlar yaşlılıklarının son döneminde yalnızlık ve hayal kırıklıklarıyla dolu oluyorlar. Az sonra okuyacağınız hikaye huzur evinde kalan yaşlı bir kadın hakkında. Huzur evi görevlileri yaşlı kadının kısa bir ömrü kaldığını biliyor ve son nefesini vermekte olan kadını izlemek onları kahrediyor. Yaşlı kadın vefat ettikten sonra huzur evi çalışanlarının bulduğu bir mektup hepsini duygulandırdı. Yaşlı kadının dolabında birkaç kez katlanmış olan mektuplar buldular: Görün Beni Ne görüyorsunuz hemşireler, ne görüyorsunuz? Bana baktığınızda, pasaklı yaşlı bir kadın, yarım akıllı, ümidini kesmiş, gözleri toprağa bakan, lokmalarını çiğneyip duran ve cevap vermeyen, yüksek sesle ‘Biraz gayret et’ dediğinizde umursamayan bir kadın mı görüyorsunuz? Sizin yaptıklarınızdan memnun kalmayan, yıllardır eskimiş bir ayakkabıyı giyen, yaşama isteği olmayan, her istediğinizi yapan, uzun iş gününü doldurmak için banyo yaptırıp yemek yedirdiğiniz yaşlı bir kadın mı görüyorsunuz? Ne görüyorsunuz? Açın gözlerinizi hemşireler. Açın. BANA bakıyorsunuz… Hala burada otururken size kim olduğumu anlatayım. Bana sıradanmışım gibi bakarken hikâyemi dinleyince şaşıracaksınız. 10 çocuklu bir ailenin en küçüğüydüm.