Villanın önüne vardığımda kalbim küt küt atıyordu. Arabası oradaydı. Demek ki içerideydi. “Belki iş için buradadır, belki de boşuna kuruntu yapıyorsun” diye kendimi avutmaya çalıştım ama içimdeki ses susmuyordu. Kapıya doğru yürüdüm. Kapı aralıktı. İçeriden gülüşmeler, konuşmalar geliyordu. Usulca yaklaşıp baktığımda, gözlerime inanamadım. Salonda masanın etrafında birkaç kişi vardı. İki kadın, bir adam… Ve o. Kadınlardan birini tanıyordum. Daha önce bana adını söylediğinde, ben kıyameti koparmıştım. Üniversiteden eski bir arkadaşlarıydı. Ben o adamdan hiç hoşlanmamıştım, çünkü gözlerinde farklı bir bakış vardı.