“Jelatin gibi ürünlerin çoğu domuz kaynaklı. Bu içerikler, Müslüman bireylerin inançları açısından ciddi bir sorun teşkil ediyor. Tıbbi malzemelerde de bu tip maddelere sıkça rastlanıyor,” diyen Erdöl, bu durumun göz ardı edilemeyecek kadar ciddi olduğunu ifade etti.
“İnancımızı Tehlikeye Atan Bir Yaklaşım”
Cevdet Erdöl açıklamasında, bu katkı maddelerinin sadece bireysel hassasiyetleri değil, toplumsal değerleri de tehdit ettiğini vurguladı. “İslam toplumları açısından bu durum sadece dini değil, kültürel bir sorun haline gelmiştir. Sağlık alanında kullanılan ürünlerin, inanç sistemimizle çelişmemesi gerekir,” dedi.
“Zaruret Değil, Alternatif Üretim Gerekli”
Erdöl, “zaruret” kavramına sığınılarak helal olmayan ürünlerin kullanılmasının çözüm olmadığını belirtti. Bunun yerine, helal sertifikalı ilaç, kozmetik ve tıbbi cihazların geliştirilmesi gerektiğini söyledi. “Bu sadece dini bir sorumluluk değil, aynı zamanda sağlık sektöründe yerli üretimi teşvik edecek stratejik bir adımdır,” şeklinde konuştu.
“Helal Tıp” Vurgusu: Yerli ve Güvenli Üretim Şart
Erdöl, Türkiye’nin kendi helal standartlarını oluşturmasının önemine dikkat çekti. “Kendi değerlerimize uygun, yerli ve helal tıbbi ürünler geliştirmek, hem inançlarımızı korur hem de bağımsızlığımızı artırır,” diyerek, bu konuda toplumun tüm kesimlerini sorumluluk almaya çağırdı.