Adam tuzu isteye isteye karnını doyurur. Sonra aklı başına gelir. Az önce hatununun kalbini kırdığı için özür dilerHanım mutfağa gider ve elinde tuzla geri döner. Adam merak eder ve sorar; “Bu ne şimdi karnım doyduktan sonra tuzu ben ne yapayım” der.
Hanımı da ona; “Senin kalbimi kırdıktan sonra dilediğin özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir, ihtiyaç kalmaz” der.
Hani derler ya öfke rüzgâr gibidir, bir süre sonra diner ama birçok dal kırılmıştır bile.