RÜYALARIMIZ CENAZELERLE DOLUYOR”
Gassal Kayadurmuş, “Kişi gündelik hayatında nasıl ki yaşadığı olaylar rüyasına tekabül ediyorsa bizim de rüyalarımız cenazelerle doluyor. Mesleğimizin zaafı olması gerekiyor. Bundan dolayı bizde cenazeleri yıkarken olabildiğinde rahmetlilerin yüz kısmına bakmamaya gayret gösteriyoruz. Çünkü vücutta unutulmayan bölgelerden birisi de yüzdür. Bundan dolayı cenazenin yüz kısmına bakmamaya özen gösteriyoruz. Ben öldükten sonra beni kim yıkayacak diye kendime soruyorum. İslam'a uygun bir şekilde veya benim burada cenazeleri yıkadığım gibi beni yıkayacakları mı diye düşünüyorum. Ben de gassal filminin beyaz perdeye geçmesinin ardından filmde oynamak isterim” şeklinde konuştu.
Gassallık görevine 6 yıl önce babasının teşvik etmesiyle başladığını aktaran Muhammet bey ise, “ Özellikle deprem sürecinde vücudunun bazı uzuvlarının olmadığı cenazelerle karşılaştım ve onlardan korktum. Daha sonrasında insanoğlu her şeye alıştığı için biz de mesleğimize alıştık. Unutamadığımız cenazeler genelde, genç ölümler ve yaşama son veren vakaları oluyor. Bu cenazelerin bazıları gece uyurken rüyalarımıza dahi girebiliyor. 6 yıllık gassal olmama rağmen, birinci derece akrabamız geldiğinde nasıl olacak diye düşünüyorum” diyor
5 yıldır gassal olduğunu dile getiren Serap hanım ise “Mesleğe ilk başladığımda yıkadıklarım değil de kimleri yıkayacaklarımı düşünüyordum. Yakınlarımdan bir cenaze gelirse aynı şekilde yıkamaya devam ederim. Cenazelerin hepsi benim için eşittir. Cenazeleri çok sıcak su ile yıkayamayız. Aile yakınları, bazen su soğuk veya rahmetli sıcak suyu severdi diyenler oluyor fakat suyun sıcaklığı ılık olmak zorundadır. Onun bir derecesi var. Cenazelerimiz ılık suyla yıkıyoruz. Başka iş sektörleri, iş yerine gittiğinde günaydın diyor fakat biz kapıyı açtığımız andan itibaren acılı aileleri ve tabutları görüyoruz” ifadelerini kullandı
Malatya’lı Gassalın anlattıkları çok etkileyici
“BEN HALA O ANNENİN SABRINI UNUTAMIYORUM”
Başından geçen bir olayı anlatan Kar,
“2011 yılında 27 yaşında genç bir kardeşimiz 7. kattan aşağı düştü ve hayatını kaybetti. Biz o cenazeyi yıkadık, kefenledik, annesi çocuğunu görmek için geldi. Anne de bir damla gözyaşı yok ve geldi oğlunun yüzünü açtı, alnında öptü ve dedi ki, ‘Oğlum Allah’tan geldik, Allah’a döneceğiz, Peygamberimize komşu olasın, benim hakkım sütüm sana helal olsun, bugün sen gidiyorsun yarında biz ahirete gideceğiz. İnşallah orada cennette buluşacağız’ dedi. Bu olayın üzerinden 15 yıl geçmiş ben hala o annenin sabrını unutamıyorum. Bu da insanın imanının ne kadar kuvvetli olduğunu gösteriyor. İstesek de istemezsek de ölüm hepimize gelecek. Rabbimizin istediği ölçüde sabır göstermeyi Allah hepimize nasip etsin”
Gassal dizisi ile birlikte hepimiz ölümü hatırladık. Birgün başımıza gelecek bir son. Önemli olan bu son an bizim için nasıl olacak. Nasıl bir hayat yaşadığımız. Heran karşımıza çıkacak gibi yaşamak gerektiğini bize öğütlüyor