İtalyan demişki bizim kızlarımız harika

- Tamam, ortağıma saygım ve güvenim sonsuz. Yeşil yapraklar büyüdükçe şeytanın da yüzü gülüyormuş. Gün gelmiş, mahsul kaldırılmış. Tüm yaprakları şeytan alırken toprak altındaki pancarı da Kayserili almış. Kayserili, pancarı satmış bir sürü para alırken, şeytan kendisini aldatan o yeşil yapraklarla beş parasız kalmış. Ve yenilgiye doymadığı için:
- Kayserili arkadaş seninle bir de buğday ekelim. Yalnız bu sefer toprağın altı benim demiş ve Kayserili de:
- Peki üstü de benim, demiş. Gene yıl sonu gelmiş, gene şeytanda hüsran. Çünkü şeytan, buğdayın saplarını alırken Kayserili de buğdayın denelerini almış. Artık dayanamayan şeytan demiş ki:


Aman be Kayserili arkadaş pes benden. Senin namını duymuştum da inanmamıştım. Meğerse sen neymişsin be Kayserili

Yoldaki adam at arabasındaki adama sordu:
-Kayseri'ye ne kadar sürer?
- Yarım saat.
-Ben de binebilir miyim?
- Buyur.

Bir süre yol aldıktan sonra yine sordu:
- Şimdi ne kadar kaldı?
- Bir saat.
- Nasıl olur demin yarım saat kaldı diyordun!
- Elbette, biz aksi yöne gidiyoruz.
Reklamlar