Bir genç dul kadın, çöplüğün kenarında, pahalı bir arabadan fırlatılmış bir sırt çantası buldu. “Bunu oğluma okula götüreceğim!” dedi içinden. Ama çantayı açtığı anda ne diyeceğini şaşırdı…
Kentin çöplüğüne giden kırsal yolda soğuk rüzgâr esiyordu. Genç dul Elif, enkaz yığınlarının arasında eve dönerken hayatın ona hiç iyi davranmadığını düşünüyordu: Borçlar, evden atılma tehditleri… Oğlunun elindeki eski, yırtık sırt çantası — ki zaten akrabalarından miras kalmıştı — artık günlük yaşamının bir parçası haline gelmişti.
Ama o akşam, çöplüğün kenarında işe yarar bir şeyler arama alışkanlığı, onu dondurucu bir keşfe götürdü.
Bilinmeyen, lüks bir siyah SUV, bu unutulmuş yollara hiç yakışmayan bir gürültüyle yanaştı ve çöplüğün kenarında durdu. Bir pencereden, alaycı ve erkekçe bir kahkaha eşliğinde açık mavi bir sırt çantası uçtu ve çamurlu yere çarptı. Araba, geride sadece bir toz bulutu bırakarak hızla uzaklaştı.