“İLLE DE ZEYTİNYAĞI”
Zeytin ağacının odununun mutfak eşyaları, oyma malzemeleri ve mobilyalarda kullanıldığını da dile getiren Prof. Dr. Karabulut, “Yaprağı da kıymetli olmakla eş güdümlü, temel itibarıyla sarfedilen alanı meyvesidir. Birçok çeşidi olan zeytinin ilk evvelce yağı çok kıymetlidir ve ticari anlamda talep zemini de son derece geniş olan mühim bir üründür. Nitekim dünyada imal edilen zeytinlerin yüzde 90 gibi büyük bir bölümü yağ üretiminde kullanılmaktadır. Yemeklere eşi benzeri olmayan bir lezzet ve sıhhat katan zeytinyağından elde edilen sabun, şampuan ve duş jelleri sadece natural değil, aynı vakitte çok yararlıdır. Bu cinsten zeytinyağlı ürünlerin saçlarda kepeklenmeyi ve dökülmeyi önlediği, cildi güzelleştirdiği, kırışıklıkları giderdiği ve yaşlanmayı geciktirdiği bilinmektedir. Öte yandan bu lezzetli meyve kahvaltı sofralarının da vazgeçilmezidir ve bu cinsten gündelik tüketim amacıyla imal edilen çeşitlerine sofralık zeytin denilmektedir. Sofralık türlerinin yeşil, yetişkin ve kara olmak üzere üç çeşidi tespit edilen ve Akdeniz mutfağının vazgeçilmez bir unsuru olan zeytinin işlemiş dönemlerde aydınlatma hedefli sıvı yakıt olarak kullanıldığını, şüphesiz Türklerin tereyağı kültürlerinden kaynaklı mutfakta kısıtlı civarda gördüğünüz Osmanlılar döneminde balık yemeklerini ve salatalarını çeşnilendirdiğini de belirtelim. Son olarak Türklerin zeytin ve zeytinyağı ile Anadolu’da tanıştıklarını, üretimini öğrenerek çeşitlendirdiklerini ve zeytini türkülerine, deyimlerine, atasözlerine ve manilerine dâhil ederek bu meyvenin kadim kültürüne çoğu noktada katkılar sağladıklarını da not etmeden geçmeyelim” ifadelerine yer verdi.