Türkiye’nin sevilen seslerinden biri olan Güllü’nün ani ölümü, müzik dünyasını ve hayranlarını derinden sarsmış, özellikle ölümünün ardından oluşan belirsizlikler kamuoyunda büyük bir merak uyandırmıştı. Ünlü sanatçının, uzun süredir sağlık sorunları yaşadığı bilinse de ölümünün tam olarak nasıl gerçekleştiği, kimin ya da kimlerin bu trajediye neden olduğu konusunda ortaya atılan iddialar aylarca tartışılmıştı. Sonunda, yürütülen soruşturmada kritik bir dönüm noktası yaşandı ve sanatçı Güllü’nün ölümüne sebep olanlar tespit edildi.
Olay, ilk bakışta doğal bir ölüm gibi görünse de aile bireylerinin yaptığı şikâyet üzerine savcılık tarafından geniş kapsamlı bir inceleme başlatılmıştı. Ailenin iddiasına göre, Güllü’nün çevresinde son dönemlerde şüpheli davranışlar sergileyen, onu manipüle etmeye çalışan bazı kişiler vardı ve sanatçının rahatsızlığı bu kişilerin etkisiyle daha da kötüye gitmişti. Bu iddialar üzerine savcılık, hem tıbbi dosyaları hem de sanatçının son aylarda bulunduğu mekânlardan alınan güvenlik kamera görüntülerini tek tek incelemeye başladı.
Soruşturmanın en dikkat çeken kısmı ise Güllü’nün son haftalarında sık sık görüştüğü iki kişi üzerine yoğunlaştı. Bu kişilerin, sanatçının maddi durumundan yararlanmak için ona baskı yaptığı, Güllü’nün ilaçlarını düzenli almasını engellediği ve psikolojik olarak çökmesine sebep olduğu tespit edildi. Yapılan incelemelerde, sanatçının doktor raporlarında düzenli kullanması gereken ilaçları son günlerde hiç almadığı ortaya çıktı. Evde yapılan detaylı aramalarda Güllü’nün ilacına benzeyen, ancak sahte olduğu belirlenen kutular bulundu.