elefonun kilidini açtığımda ekran beyaz bir ışıkla aydınlandı. Gözlerim bir anda mesajlara ve notlara kaydı. Telefon, eşimin asla benimle paylaşmadığı bir hayata ait gibiydi. Çeşitli mesajlar, arama kayıtları ve bir fotoğraf albümü vardı. Kalbim çarpıyordu; bu neydi? Arama listesine baktığımda, numaraların çoğunun kayıtlı olmadığını gördüm. Ama bir isim dikkatimi çekti: Ali Usta. Bu isim bana hiç tanıdık gelmiyordu.Mesajları açtım. En son gönderilen mesajda, “Akşam her şey hazır olacak. Sadece senin imzan gerekiyor,” yazıyordu. İmza mı? Neden bir şey imzalaması gerekiyordu ki? Mesaj, bir iş anlaşmasını andırıyordu ama bu kadar gizemli bir şekilde saklanması beni hem korkuttu hem de meraklandırdı.Albümdeki fotoğraflara tıkladım. İçlerinde, eski bir ahşap bina, birkaç yerden çekilmiş sokak