“Bitti mi?”
Doktor Veliya profesyonel bir yüz ifadesiyle ayağa kalktı.
“Sizinle birkaç dakika konuşmam gerek.”
Lara’nın babasının tepkisi, bir baba amacıyla olması gerekenden fazlasıyla sakindi. Bu bile hekimin şüphesini artırdı.
Yan odaya geçtiklerinde hekim gerçeği söyledi:
“Ultrasonda hamilelik gördüm. Lara ile yalnız konuşmam gerekiyor. Bu hem meşru hem tıbbi bir zorunluluk. Hem de sosyal hizmetleri bilgilendirmek mecburiyetindeyım.”
Erhan’ın yüzü anında sertleşti.
“Gerek yok! Ben hallederim.”
Doktor kararlıydı.
“Bu benim insiyatifimde değil. Prosedür böyle.”
Erhan dişlerini sıkarak odadan çıktı.
Doktor yine Lara’nın yanına döndüğünde, genç kız korkudan titriyordu.
“Lara, bana babandan bahsetmen gerek. Bu hamileliğin sorumlusu o mu?”
Lara uzun vakit konuşamadı. Sonunda kafasını hafifçe salladı.
Bu itiraf hekimi derinden sarstı ama yüzünde aynı sakinlik vardı.
“Lara, sana yardımcı olacağım. Bu yaşadıkların çok ciddi ve senin suçun değil.”
Kısa vakit sonra polis ve sosyal hizmet görevlileri kliniğe geldi. Erhan çıkmaya çalışsa da polis izin vermedi.
Bu sırada Sosyal Hizmet Eksperi Jülide Arıkan Lara’nın yanına oturdu.
“Ben senin beraberindeyım. Bundan sonra ona dönmeyeceksin,” dedi.
Lara amacıyla bu cümle senelerdır duymadığı bir şeydi: Seçme hakkı vardı.
—