O an anladım: Bu evlilik bitmişti

Sözleri beni dondurdu.
Yani onlar için bir kadının değeri sadece çocuğunun cinsiyetiyle ölçülüyordu.
Beni savunacağını umarak Marco’ya döndüm ama o sessiz kaldı, yere baktı.

O gece, bir zamanlar evim dediğim evin penceresinin önünde dururken, her şeyin bittiğini biliyordum.
Karnımdaki çocuk erkek olsa bile, onu nefret ve önyargı dolu bir evde büyütemezdim.

Kendimi Seçtiğim Gün
Ertesi sabah Belediye Binası’na gittim.
Yasal ayrılık belgelerini aldım, imzaladım ve arkama bakmadan dışarı çıktım.

Binanın dışında gözyaşlarım yüzümden aşağı akıyordu ama ilk kez göğsüm hafiflemişti.
Acı çekmediğimden değildi; çocuğum ve kendim için özgürlüğü seçmiş olmamdandı.


Birkaç kıyafet, birkaç bebek eşyası ve yeniden başlama cesaretinden başka hiçbir şeyle ayrılmadım.
Cebu’da küçük bir klinikte resepsiyonist olarak iş buldum.
Karnım büyüdükçe yavaş yavaş tekrar gülmeyi öğrendim.
Annem ve birkaç yakın arkadaşım ailem oldu.

Ailenin Yeni “Kraliçesi”
Bu arada Marco’nun yeni nişanlısı Clarissa, lükse düşkün, yumuşak sesli bir kadındı ve Dela Cruz evine kraliyet ailesinden biri gibi kabul edildi.

Ne isterse onu elde ederdi.
Misafir geldiğinde eski kayınvalidem onu ​​gururla tanıtırdı:

“Bu, işimizi devralacak olan oğlu bize verecek olan kadındır!”

Cevap vermedim. Artık öfke bile hissetmiyordum.
Sadece zamanın her şeyi ortaya çıkaracağına güveniyordum.
Reklamlar