Garson Küçük Bir Detay Fark Etti Ve Milyonere Milyonlar Kazandırdı

“Her şey yolunda mı?” Yumuşakça sordu. Adam şaşırmış gibi ona baktı. Sanki daha önce hiç kimse bu soruyu sormamış gibi. Bir an için gözlerindeki bir şey kırıldı. Bir duvar, bir cephe ama hemen geri geldi. “Evet, teşekkürler.” Sadece uzun bir gün. Ayşe başını koparır ve uzaklaşır. Ama dağıtım doğru atılan her adım açıklamalarıyla yüklüydü. Bardaki tezgahıa ürünleri aşçıya vermek için onu duydu. Hafif metalik bir ses. Sanki ağır bir şey masanın başında dokunulmuştu.

Başını çevirdi. Not defteri notları düzeliyormuş gibi yaparak 7 işlem masasının altında alçakta, gölgede neredeyse görünür bir çanta bulunuyordu. Küçük, deri, siyah, zarif, şifreli kilitle kapalı. Üç haneli tarzlı gümüş fermuar çantalar takıldı. Masanın metal ayağına bastırılmış. Sanki adam kimsenin kazara kullanabileceği bir şey. Ayşe geri döndü ama düşünceleri kafasında sinek sürüsü gibi dolaşıyordu.

İçsel Savaş
insanların eşyaları var. Normal. İnsan eldiveni alıyor. Tuhaf değil. İnsanlar gergin oluyor ama tüm bunların yaşandığı sıcak toplu eldivenler, gizli çantalar, sinirler, çıkışlar sürekli gözlemleme rahatsız edici bir yere dönüşüyordu. 10 dakika sonra Ayşe siparişi tepsisiye yerleştirildi. Dumanı tüten mercimek çorbası kasesi, yanında beyaz ekmek, küçük bir fincanda sade Türk kahvesi. Koku yoğundu. Ekşi toprak ev hatırlatan, yemeğin başına koydu. “Afiyet olsun.” "Teşekkürler." Ama yüze dokunmadı. Ayşe birkaç adım mesafe.

Reklamlar