Zeynep, “O zaman ona sevgi verelim” dedi. “Ne demek istiyorsun?” diye sordu Ayşe. Zeynep, "Onu ziyaret edin. Sen hep derinlere ki hasta insanlara sevgiye ihtiyaç duyar" dedi. Ayşe talep etti ama kızı Zeynep'i alarak yoğun bakıma devam etti. İçerisindeki makinelerin bip sesleri ve karanlık bir sessizlik vardı. Beyaz çarşaflar arasında güçlü Kerem Yılmaz hareketsiz yatıyordu. Zeynep, annesinin elinin geçirdiği şeyleri merak ederek içine baktı. “Anne, bu adam çok hasta mı?” diye sordu. “Evet canım” dedi Ayşe gözlerini yüzünek.
Zeynep, “Ona zarar vermem” diyerek Kerem'in yanında uzandı ve küçük parçaları onun elini tuttu. Ey güçlü el, Zeynep'in sıcak parmakları arasında çaresiz kalmıştı. “Anne, bu adam çok mutlu görünüyor. Geçmişte sen babasının gittiğinde böyle olduğun” dedi Zeynep. Bu Ayşe'nin kalbini burk sözlertu. Zeynep, Kerem'in kulağına eğildi ve "Biliyor musun? Benim annemde bazen çok yorgun oluyor ama ona giderken kendini daha iyi hissediyorsun. Sen de kendini daha iyi hissediyorsun, değil mi?" diye fısıldadı.